Tekâsür Sûresi, İslam dininin önemli unsurlarından biri olarak, Kur’an-ı Kerim’in surelerinden biridir. İçeriği ve anlamı ile birçok mümin için derin bir öğretici özelliği taşıyan bu sure, Arapça ve Türkçe okumalarıyla bireylerin ruhsal dünyalarına dokunmaktadır. Yazımızda, Tekâsür Sûresi’nin Arapça okunuşunu ve Türkçe okunuşunu detaylı bir şekilde ele alacak, bu sureye dair faziletleri ve anlamını paylaşarak, okuyucularımızın manevi bilgilerini artırmayı hedefleyeceğiz. Kur’an’ın bu değerli parçasına dair merak edilen tüm bilgiler için hemen göz atın!
Tekâsür Sûresi Arapça Okunuşu
Tekâsür Sûresi, Kur’an-ı Kerim’in kısa fakat etkili surelerinden biridir. Bu sûre, Arapça’da belirli bir telaffuza sahiptir ve doğru bir şekilde okunması ibadetlerin düzgün bir şekilde yerine getirilmesi açısından önemlidir.
Aşağıda Tekâsür Sûresi’nin Arapça okunuşu verilmiştir:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ
أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ (1)
حَتَّى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ (2)
كَلَّا سَتَعْلَمُونَ (3)
ثُمَّ كَلَّا سَتَعْلَمُونَ (4)
أَلَمْ نَجْعَلْ الْأَرْضَ مِرَاسًا (5)
وَالْجِبَالَ أَوْتَادًا (6)
وَخَلَقْنَاكُمْ أَزْوَاجًا (7)
وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا (8)
وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ لِبَاسًا (9)
وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًا (10)
وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعًا شِدَادًا (11)
وَجَعَلْنَا سِرَابًۭا وَهَّاجًۭا (12)
إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ مِيقَـٰتًۭا (13)
يَوْمَ يُنفَخُ فِى الصُّوَرِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًۭا (14)
وَفُتِحَتِ السَّمَاءُ فَكَانَتْ أَبْوَٰبًۭا (15)
وَسُيِّرَتِ الْجِبَالُ فَكَانَتْ سَرَابًا (16)
إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرَصَادًۭا (17)
لِّلطَّـٰغِينَ مَـَٔابًۭا (18)
لَّـٰبِثِينَ فِيهَآ أَحْقَابًۭا (19)
لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًۭا وَلَا شَرَابًۭا (20)
إِلَّا حَمِيمًۭا وَغَسَّاقًۭا (21)
جَزَاءً وِفَاقًا (22)
إِنَّهُمْ كَانُوا۟ لَا يَرْجُونَ حِسَابًۭا (23)
وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَـٰتِنَا كِذَّابًۭا (24)
وَكُلَّ شَىْءٍ أَحْصَيْنَـٰهُ كِتَابًۭا (25)
فَذُوقُوا۟ فَلَن نَّزِيدَكُمْ إِلَّا عَذَابًا (26)
وَإِنَّ لِلْمُتَّقِينَ مَفَازًۭا (27)
حَدَآئِقَ وَأَعْنَٰبًۭا (28)
وَكَوَاعِبَ أَتْرَابًۭا (29)
وَكَأْسًۭا دِهَاقًۭا (30)
لَّا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًۭا وَلَا كِذَّٰبًۭا (31)
جَزَآءً مِّن رَّبِّكَ عَطَآءً حِسَابًۭا (32)
رَّبِّ السَّمَـٰوَٰتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الرَّحْمَـٰنِ ۖ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَابًۭا (33)
يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَـٰٓئِكَةُ صَفًّۭا ۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَن أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَـٰنُ وَقَالَ صَوَابًۭا (34)
ذَٰلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّ ۖ فَمَن شَآءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ مَئَابًا (35)
إِنَّآ أَنذَرْنَـٰكُمْ عَذَابًۭا قَرِيبًۭا يَوْمَ يَنظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَـٰلَيْتَنِى كُنتُ تُرٰبًا (36)
Bu okunuş, Tekâsür Sûresi’nin sadeliğini ve derin anlamını yansıtmaktadır. Doğru bir şekilde öğrenip okunması, hem ruhî hem de manevi açıdan önemli bir ibadettir.
Tekâsür Sûresi Türkçe Okunuşu
Tekâsür Sûresi‘nin Türkçe okunuşu, Arapça metninin anlamına ve telaffuzuna sadık kalınarak yapılmalıdır. Bu sure, Kur’an-ı Kerim’in 102. suresidir ve genelde ibadetlerde sıkça kullanılan dualardan biridir. Aşağıda, Tekâsür Sûresi‘nin Türkçe okunuşu verilmiştir:
Tekâsür Sûresi
“Hakkı Tanımadılar. Gömüldünüz, çokluk için birbirinize düşman oldunuz. Ta ki, kabirleri ziyaret edene kadar.”
Bu okunuş sırasında, Arapça kelimelerin telaffuzuna özen göstermek önemlidir. Tekâsür Sûresi’nde, insanların dünya hayatında mal ve mülk biriktirmeye yönelik hırslarının önüne geçilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle, sureyi okurken niyetimiz bu mesajı içselleştirmek olmalıdır.
Özetlemek gerekirse, Tekâsür Sûresi Türkçe okunuşu yaparken, dikkatli ve anlamını bilerek okumak, sureye olan saygıyı artırır ve onun getirdiği mesajı daha iyi kavramamıza yardımcı olur.
Tekâsür Sûresi Faziletleri
Tekâsür Sûresi, Kur’an-ı Kerim’in en kısa surelerinden biri olmasına rağmen, derin anlamları ve öğretileri ile büyük bir önem taşır. Bu sureyi okumanın ve anlamanın birçok fazileti bulunmaktadır. İşte Tekâsür Sûresi‘nin faziletlerinden bazıları:
- Tekâsür Sûresi, dünya hayatının geçici ve geçici olan mallara karşı duyulan aşırı ilgiyi eleştirir. Bu sureyi okumak, kalbin dünya sevgisinden arınmasına yardımcı olabilir.
Tekâsür Sûresi Anlamı ve Meali
Tekâsür Sûresi, Kur’an-ı Kerim’in 102. sûresidir ve genel olarak dünya malına olan aşırı düşkünlüğü, bu tutkunun insana yaşattığı sıkıntıları ve ahiretin önemini vurgulamaktadır. Sûrenin adı, tekâsür kelimesinden gelir ve bu kelime, çokluk veya çoğalma anlamına gelir. İnsanların, dünya hayatındaki nimetleri ve zenginlikleri artırma çabası içerisinde oldukları belirtildiği gibi, bu durumun geçici olduğu ve asıl başarı ile saadetin ahirette olduğu ifade edilir.
Sûre, üç ayetten oluşmaktadır ve bu ayetlerde, insanların birbiriyle yarışarak dünya malını artırma hırsı üzerinde durulmakta, bu hırsın insana getirdiği olumsuz etkiler tasvir edilmektedir. Özellikle, insanın kendi menfaatine düşkünlüğü ve bu yüzden Allah’a olan sorumluluklarını unuttuğu mesajı verilmekte.
Sûrenin meali, aşağıdaki gibi özetlenebilir:
1. Dünya malına olan aşırı düşkünlük, insanların ahret hayatlarını unutturur.
2. Zenginlik ve mal biriktirme hırsı, kişinin gerçek hedefini kaybettirir.
3. Nihayetinde herkes, yaptıklarıyla yüzleşmek üzere Allah’ın huzuruna çıkacaktır.
Tekâsür Sûresi, insanlara, geçici olan dünya hayatının gerçek anlamda değerli olmadığını, asıl olanın ahiret hayatı olduğunu hatırlatır. Bu maneviyat, müminler için büyük bir öğüt niteliğindedir.